HAKKIMIZDA
Bilgi birikimimizi ve deneyimlerimizi, uzman kadromuzun eğitimi ile birleştirerek, sevgiyi ve saygıyı temel alarak, çocuklarımızın eğitimi ve gelişimi için çalışıyoruz.
Amacımız; yeteneklerini geliştiren, kendini yetenekleri doğrultusunda ifade edebilen, yaratıcı ve özgür düşünebilen, sosyal ve sorumlu bireyler yetiştirmektir.
Biz kendimize güveniyoruz ve sizlerin de güvenini kazanmak dileğindeyiz.
EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ
-
STEM+A
STEM + A, Fen (Science), Teknoloji (Technology), Mühendislik (Engineering) ve Matematik (Mathematics) + Sanat (Art) kelimelerinin baş harflerinin kısaltmasından oluşmakta ve bu alanların birbirine entegre edilmesi anlamına gelmektedir.
Bu program hem ABD’de hem de dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde büyük bir karşılık bulmuştur. Bu programın amacı sorgulayıcı, araştırmaya dayalı bir öğrenme (inquiry-based teaching learning) tecrübesi yaşatmaktır.
Çocuklarımız fizik, kimya, biyoloji ve matematik gibi temel bilimlerin ortaya koyduğu kuramsal bilgileri alıp teknoloji ve mühendislikle harmanlayarak yaşama değer katacak yenilikler yapması gerekmektedir. Aslında yüzyıllardır toplumların sadece çok küçük bir bölümünde yeterli olan “yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, işbirlikli çalışma” becerileri 21.yy’da hayatta kalabilmek için gerekli bir tür “evrensel okuryazarlık “olacaktır. Çocuklarımızın evrensel okuryazar olmalarını destekleyecek eğitim ise kuşkusuz ki bütünleştirici STEM eğitimi ile sağlanabilir.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı’nın (PISA) raporuna göre ülkemizde 15 yaşındaki öğrencilerin %70’i okul öncesi eğitim almamış ve bu durum ülkemiz için 65 ülke arasındaki en düşük orandır. Okul öncesi eğitim almamış çocukların ise özellikle matematiksel becerilerde en düşük düzeyde performans gösterme olasılığının iki kat daha fazla olduğu saptanmıştır.
- ROBOTİK VE KODLAMA EĞİTİMİ
Çağımızda Bilişimsel Düşünme Yöntemi (Computational Thinking) sadece bilgisayar mühendislerinin değil tüm bireylerin günlük yaşamda karşılaştıklarıproblemleri çözme yeteneklerini geliştirmelerinde etkin rol oynamaktadır. Her çağın beraberinde getirdiği farklı problemler vardır. Bu problemleri çözmek adına farklı çözüm teknikleri üretilmektedir. Bu nedenle, dijital yerliler olarak adlandırdığımız çağımızın çocuklarını geleceğe hazırlarken yeni öğrenme teknikleri geliştirmesi zorunluluktur.
Bilişimsel Düşünme Yöntemi problem çözmeyi, eleştirel düşünmeyi ve insan-bilgisayar etkileşimi arasındaki ilişkiyi anlamayı hedefleyen çalışmaların bütünü olarak düşünülebilir. Bilişimsel düşünme becerisine sahip olan bir birey;
- Problemleri bilgisayar veya başka bir araç kullanarak çözmeyi sağlayacak şekilde formüle edebilir,
- Veriyi mantıksal olarak organize ederek analiz edebilir,
- Algoritmik düşünme yolu ile cevapları otomatikleştirebilir,
- Olası çözümleri, olası aşamaları ve kaynakları en etkili ve verimli şekilde birleştirerek tanımlayabilir, analiz edebilir ve uygulayabilir,
- Bu problem çözme sürecini diğer farklı problem durumlarına transfer edebilir ve genelleyebilir.
Bu çerçeveden de görüldüğü üzere bilişimsel düşünme, sadece bilgisayar bilimleri, bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarında değil, fen, matematik, sosyal bilimler gibi diğer alanlarda daçocukların etkin ve verimli düşünmesine destek olmaktadır.
- DUYGUSAL ZEKA (EQ) EĞİTİMİ
Duygusal zeka; duyguları tanıma, anlama, yönetme ve empati kurma gibi yetileri içermekte ve bireylerin topluma uyumunu sağlamaktadır. Ayrıca kişinin çevresindekilerle olan ilişkilerini başarılı bir şekilde yönetmesi, farklı sosyal durumlara uygun tepkilerde bulunması gibi becerileri de kapsamaktadır.
Eğitim programlarındaki amaç sadece akademik başarısı yüksek olan bireyler yetiştirmek değildir. Eğitimin amaçlarından biri de zihinsel, duygusal ve sosyal yönden sağlıklı, çevresiyle uyumlu, duygularını tanıyan bireyler yetiştirmektir. Duygusal zeka yetileri yüksek olan bireyler, kendilerini tanıyan, güçlü ve zayıf yanlarının farkında olan, duygularını kontrol etmeyi başarabilen ve karşındakiyle etkili ilişkiler kurabilen kişilerdir.
Duygusal zeka eğitimiyle, çocukların duyguları ifade etme, anlama ve yönetme gibi temel duygusal zeka yetileri kazanmalarını ve günlük ilişkilerinde, karşılaştıkları problemlerde, gelişimlerinin karmaşık ihtiyaçlarına uyum sağlamada bu yetileri kullanmalarını sağlamaktır. Duygusal zeka eğitimi, sosyal ve duygusal becerilerin öğrenildiği bir süreç olup, kendinin farkına varma (özbilinç), güdü kontrolü, işbirliği içinde çalışma ve kendisi ve başkalarına karşı duyarlı olma gibi birçok beceriyi içermektedir.
- PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ EĞİTİMİ
Problem çözme kavramı, problemin tanımlanması, etkili çözüm yollarının ortaya konması, uygun olabilecek çözüm yolunu seçme ve karar verme gibi süreçleri, aynı zamanda bir duruma tek bir açıdan bakmama, boşluğu kapatma, ihtiyacı karşılama, güçlüklerin üstesinden gelme, çözümün önündeki engelleri kaldırmaya yönelik çabaları içeren bilişsel ve davranışsal süreçleri içermektedir.
Problem çözme becerileri erken yaşlardan itibaren çocuklara kazandırılması gereken ve tüm yaşamları boyu gerekli olan bir becerilerdir. Bu beceriler, öğrenme süreçlerinde başarılı olmada ve toplumsal ve kültürel hedeflere ulaşmada önemli bir yer tutmaktadır. Kişiliğin temellerinin atıldığı, belirli alışkanlıkların ve değer yargılarının kazanıldığı erken çocukluk dönemi, problem çözme becerisi kazandırmayla ilgili eğitimin verilebileceği en önemli yıllardır.
Bu yaşlardaki çocuklara problemi kavrama ve çözme stratejileri, kolaylıkla ve doğal olarak kazandırılabilmektedir. Çocukların iyi birer problem çözücü olmaları, ileride karşılaşabilecekleri pek çok kişisel, mesleğe ait ve sosyal problemleri bilişsel yeteneklerini kullanarak çözebilmeleri açısından önemlidir.
- Problem çözme becerileri çocuklara sorunları kendi yöntemleri ile keşfetme olanağı verir.
- Çocukların analiz ve sentez becerilerini geliştirir.
- Çocuğun etkin katılımını sağlar.
- Çocukta algılama ve akılda tutma daha uzun süreli olur.
- Yeni olan ve alışılmış olan arasında bir denge kurulur.
- Çocuğun kendi yeteneklerini keşfederek gelişmesini ve ihtiyaçlarını karşılamasını kolaylaştırır.
- Birey karşılaştığı güçlükler üzerinde başkalarının karar vermelerini bekleyeceği yerde, bu güçlüklere kendisi çözüm yolları arar, bilgileri ve becerileri kullanma fırsatı bulur, kendine güveni artar bu da çocuğun sosyal ve bilişsel gelişimine katkı sağlar.
- Ayrıca çocuklara gelecekte karşılaşacakları sorunlara uygulayacakları çözümlerin modellerini elde etme olanağı sağlar.
- Çocuklar sonuçlara ulaşmak için nasıl bağımsız düşünmeleri gerektiğini öğrenirler.
- Çocuklar başarısız oldukları durumlarda hatalarından da öğrenme olanağına sahip olurlar. Çocuklar birbirlerinin düşüncelerinden yararlanırlar.
İdeal Çocuk Akademisi olarak çocuklarımızın bireysel gelişimini ve toplumsal gelişimimizi artırmak amacıyla öğrencilerimize problem çözme yeteneklerini geliştirmekte yardımcı oluyoruz.
“Kurumdan Uygulamaya”
İdeal Çocuk Akademisi Çankaya/Ankara